| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | be in order f. | yolunda olmak (işler) | ||
|
She went around the apartment to see that everything was in order. Her şeyin yolunda olup olmadığını görmek için daireyi dolaştı. More Sentences |
||||
| Genel | be in order f. | düzenli olmak | ||
|
Everything should be in order. Her şey düzenli olmalı. More Sentences |
||||
| Genel | be in order f. | sıralanmış durumda olmak | ||
| Genel | be in order f. | düzene girmek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | be put in order f. | düzelmek |
| Genel | be in good working order f. | iyi işler durumda olmak |
| Genel | be arranged in an order f. | dizilmek |
| Genel | be listed in alphabetical order f. | alfabetik sıraya göre listelenmek |
| Genel | be in working order f. | çalışır durumda olmak |
| Genel | be in working order f. | çalışır vaziyette olmak |
| Phrases | ||
| İfadeler | in order to be seen expr. | görülmesi için |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | in order to be better expr. | daha iyi olmak için |
